Başkan Tekgüzel yaptığı basın açıklamasında deprem bölgesinde görev yapan aile hekimleri ve çalışanlarının yaşadığı mağduriyeti dile getirdi ve ASM çalışanlarının sesi oldu.
Hatay Sağlık Sen Şube Başkanı Tekgüzel yaptığı açıklamada;
06.02.2023 tarihinde meydana gelen afet nedeniyle ilimizin bazı ilçelerinde büyük yıkımlar meydana gelmiştir. İlimizde yaşanan afetin boyutu gerek kamu bürokrasisinin gerek siyasetin gerekse de basının malumunda olup ayrıca 11 ili etkileyen afetten ne yazık ki en çok ilimiz etkilenmiş ve ne yazık ki binlerce çalışan ve sivil vatandaşımız deprem şehidi olmuştur.
Elbette her mesleğin kendine göre zorlukları vardır. Ancak sağlık çalışanı olmak, insana, insan sağlığına hizmet etmek çok daha ayrıcalıklı bir meslektir. Sağlık çalışanlarımız deprem bölgesinde afetin meydana geldiği günden bugüne kesintisiz ve özverili bir biçimde sağlık hizmeti vermeye devam etmektedir.
Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünün 11.07.2025 tarih 281304630 sayılı yazısı ile Hatay ilinde denetimlerin olağan şekilde yapılması ve sınıflandırma kriterlerinin tamamının dikkate alınarak sonuçlandırılması talep edilmiştir.
Aile hekimlerimiz açısından herhangi bir değişiklik söz konusu olmayacak ancak enjeksiyon, temizlik vs hizmetlerini yürüten arkadaşlarımız bu talimat yazısının uygulanması üzerine işsiz kalacak olup ayrıca bu işlemler yönünden aile sağlığı merkezlerinde aksamalar meydana gelecektir.
İlgili mevzuatında zorunlu nedenlere bağlı olarak uygun yerlere Asm’lerin taşınması konusunda düzenleme yer almakta olup aksi halde bir düzenleme yer almadığından ve konteynır şartlarındaki tüm imkansızlıkların varlığı göz önünde bulundurularak idarece çalışanın lehine inisiyatif kullanılması genel kabul görmüş ilkelere uygun olacaktır.
Hekimler bu hususu göze alarak hizmet kalitesi ve devamlılığı sağlamak adına inisiyatif alarak işlemlerin daha hızlı, etkin yürütülmesi adına ve halkımızın müracaat ettiği aile sağlığı merkezlerinin daha temiz ve halk tarafından kabul edilebilir standartlarda olması adına bu yükümlülüğün altına girmektedirler.
Aile hekimleri depremde hasar alan ASM’lerden ayrılmak zorunda kalarak; konteyner gibi hiçbir şekilde uygun olmayan şartlarda hizmet vermeye devam etmişler ve etmektedirler.
Görevden ayrılmayarak birinci basamak hizmetlerinin devamlılığı için çalışan aile hekimleri ve onlarla birlikte hizmet vermekte olan yardımcı personellerin de ayrılması ile motivasyon düşüşü, çalışma şevkinde azalma ve aile hekimliğinden istifası gibi durumların yaşanmaması adına bu uygulama ile ilgili depremden etkilenen aile sağlığı merkezleri ile ilgili farklı bir uygulama planlanması gerekmektedir.
Sınıfladırma için gerekli olan asgari malzemeler temin edilse bile fiziki mekân ile ilgili ısıtma soğutma sağlanmış bekleme alanı temin edilmesinin aile hekiminin inisiyatifinde olmaması, konteyner yönetiminin AFAD bünyesinde olması, ek yapı veya ek konteyner konularak değişiklik yapılması gibi durumların aile hekiminin kontrolünde olmaması nedeniyle en azından fiziki alan ile ilgili denetimlerin yapılmaması; sınıflandırma ve denetimlerde sadece asgari malzemelerin dikkate alınarak hizmetin devamlılığının sağlanması gerekmektedir.
Tüm bu hususlar dikkate alındığında, depremden en çok zararı görmüş ilimizde birinci basamak sağlık hizmetlerinin özveri ile yürütülmeye çalışılmasının yanı sıra çalışma ve iş hayatını olumsuz yönde etkileyecek ve çalışan personelin toparlanması/normalleşmesi sürecini tersine çevirecek böyle bir uygulamadan Sağlık Bakanlığının vazgeçerek gerekli kolaylığı sağlayacağından ve bu durumu dikkate alacağından tüm çalışanlar adına emin olduğumuzu belirtmek isterim. İfadelerine yer verdi.